Kuru film tabakasının yüzey üzerinde kabarmadan, ince tabakalar halinde kalkmadan veya çatlamadan durma kabiliyetidir. Aderans, boyanın belki de en önemli özelliğidir. Islak tutunma, ıslak koşullara rağmen kuru boya filminin yüzeye tutunma kabiliyeti, genellikle dış cephe boyaları için önemlidir.
Yüksek performanslı akrilik esaslı boya veya su bazlı boyalarda kullanılan sentetik polimerdir. Boyanın bağlayıcısı gibi, akrilik reçineler, kaplamanın kimyasallara dayanmasına ve ışık haslığı nedeniyle renginin kalıcı olmasına olanak sağlar.
Akrilik Esaslı Boya tarifleri aşağıda alternatifler halinde sıralanmıştır: Esas olarak aqua ortam içersinde polimerik maddenin sabit dispersiyonu.Plastik veya reçinenin, doğal veya sentetik su içerisinde dispersiyonu; sentetik, emülsiyon polimerizasyonu ile yapılır. (Dikkat edilmesi gereken husus, polimerizasyondan sonra akrilik esaslı boya su içerisinde dağılmış katıdır, bu yüzden emülsiyon değildir. Boya endüstrisinde akrilik esaslı boya ve emülsiyon benzer kullanılır.) Polivinil asetat veya akrilik reçineler gibi sentetik bağlayıcılar ile yapılan su ile inceltilen boyalardır. Yağlı boyaların tersine,akrilik esaslı boyalar çabuk kurur, düzgün akar ve su ile kolaylıkla temizlenebilir. Yüksek performanslı akrilik esaslı boya boyalar %100 akrilik reçine içerirler. Bağlayıcısının çoğunluğunu akrilik reçine oluşturan su ile inceltilen boyalardır. Belirli özellikler katmak veya maliyeti düşürmek için boyaya katılan diğer bağlayıcılar ise, stiren, epoksi ve polivinil asetat. %100 Akrilik esaslı Boya: Bağlayıcı olarak sadece akrilik reçine kullanılmış su ile inceltilen boyalardır. Genel olarak çok kaliteli akrilik esaslı boyalar farklı birçok mimari kaplama için kullanılır, %100 Akrilik esaslı boyalar, süper aderans, uzun süreli esneklik, nefes alabilirlik, alkali dayanımı, sertlik, ve parlaklık dayanımına sahiptirler.
Renk ve parlaklık dayanımı, alkali ve oksidasyon dayanımı, sertlik, yapışma ve bağlama sağlamlığı ve film ömrü gibi özellikleri süper olarak nitelendirilen ve kaplama formülleri arasında seçkin bir yeri olan reçinelerdir. Genellikle, akrilik asit, metakrilik asit, akrilonitril ve bunların copolimerlerinin esterlerini içeren akrili asitlerin türevlerinin polimerizasyonu sonucu oluşan reçinelerdir. Akrilat reçineler olarak da bilinirler.
Her ne kadar, orta dereceli ekipmanlar ve marin enamellerde bağlayıcı olarak kullanılsalar da içeride ve dışarıda ahşap boyalarında bulunan reçinelerdir.
Esas olarak, kireç ile suyun karıştırılması ile elde edilir. İç cephe dekorasyonu için kullanılır. Yıkamaya karşı dayanıklı değildir.
Bağlayıcı, pigment parçalarını, düzgün boya filmi oluşturmak üzere bağlar ve aynı zamanda boyanın yüzeye yapışmasını sağlar. Bağlayıcının cinsi ve miktarı, boyanın performans özelliklerinin yıkanabilirlik, sertlik, yapışma ve renk dayanımı çoğunu belirler. Kaliteli yüksek performanslı akrilik esaslı boyaların üretiminde tercih edilen bağlayıcı, akrilik polimerler gibi reçinelerdir.
Güneş ışığına maruz kalma sonucu oluşan renk kaybı.
Boyanın maruz kaldığı yıpratıcı çevre etkilerine,özellikle kötü hava şartları, karşı dayanma derecesi. Dayanıklılığın iki etkisi vardır. Koruyucu özellikleri yüzeyi bozulmaktan korur. Dekoratif özellikleri etkileyici görüntüsünün kalıcı olmasını sağlar.
Çok ince katı yapıdaki partiküllerin bir sıvı madde içinde homojen şekilde dağılması işlemidir.
Boyanın, görünümünde değişiklik olmadan veya zarar görmeden, genişleme ve daralma yeteneği. Sıcaklık değişimleri genişleme ve daralmaya sebep olur. Örneğin sarı çam tanecik boyutuna bağlı olarak farklı oranlarda genişler. Elastikiyet dayanıklılığın anahtarıdır. Akrilik bağlayıcılar elastikiyetleriyle dikkat çekerler.
Çok düşük viskoziteli bir sıvının, katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi, girmesidir. Bu sayede kapiler boşluklar ve porlar dolabilir. Kendinden sonra gelebilecek uygulamaya iyi aderans oluşturur ve yüzeyin mukavemetini arttırır.
Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde dağılması işlemi.
Genellikle yüksek parlaklıkta ama düşük parlaklık derecelerinde de olabilen; örneğin mat enameller, düzgün yüzey oluşturma yeteneğiyle karakterize edilmiş son kat boyadır.
Boyanin sürekli kuru film tabakasi olusturma kabiliyeti. Bu proses,su veya solventlerin buharlasmasi ve baglayici parçalarinin birlesmesi sonucu olusur. Sürekli kuru film suyu iter.
Fırından önce atmosferde belirli bir süre bekleterek film tabakasi içindeki uçucu kisimlarin bir kisminin atilmasidir.
Kürlenme yapilmadan üzerine son kat atilarak beraber kürlenmeye birakilan firin astari. Yas üzerine yas boya olarak atilabilen astar.
Kaplayıcı malzemedeki pigmentlerin kısım kısım birleşerek orjinal ebatlarından büyük topaklar halinde bulunmasıdır.
Çinko veya çinko alaşımıyla kaplanmış çelik yüzeylerdir.
Pigmentlerin boşluklarını doldurup genleştiren titanyum dioksitten daha ucuz içeriktir. Genleştirici pigmentsiz kullanılamaz. Yaygın kullanılan bazı genlestiriciler şunlardır,kaolen,kalsit ve silika.
Pigment ve baglayicinin hacmi toplaminin,toplam hacme bölümü. Yüzde(%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katilari,daha kalin kuru film tabakasi,ileri örtücülük, ve yüksek dayaniklilik demektir.
Çeliğe ısı muamelesi veya sıcak haddeleme esnasında olusan yogun oksit tabakası.
Bir yüzey üzerine tatbik edilen filmleri herhangi bir dis etkene maruz kalmadan normal atmosferik sartlarda kuruyan boya ve benzeri maddelerdir. Bu bazen hava oksijeni ile kimyasal baglar tesekkül ederek, bazen de dogrudan dogruya çözücü ve incelticinin buharlasmasi ile kuru film teskil etmesi seklinde olabilir.
Yüksek basinçla bir delikten, kuvvet uygulayarak boyanin atomizasyonu prosesi. Özellikle boya önceden isitildiginda,solventlerin buharlasmasi ile yol almasinin efektidir.
Normal reaksiyon hizina tesir ederek onu erken baslatan veya daha hizli götüren herhangi bir madde.
Boya filminde rutubet veya çözücü kaynamasindan dolayi meydana gelen igne basina benzeyen küçük delikçiklerdir.
İnceltici ve baglayıcı beraber,boyanın nakil vasıtasını olustururlar. Su,akrilik esasli boya boyalarda kullanilan, boya kurudukça buharlasan,düzgün boya uygulamasina olanak saglayan incelticilerdir. Yagli boyalarin incelticileri ise turpentin veya alkol(ispirto)dür.
Boya verniklerin belirli derecelerde isiya maruz kalmalari halinde elastikiyet ve renklerinin muhafazasidir.
Genellikle isi veya nemin sebep oldugu, boyanin üzerindeki oyuklar, kubbe seklindeki formülasyonlar. Solvent tamamen uçmadan önce,yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapis olmasi sonucunda da olusabilir.
Kusma, kurumus olmasina ragmen üzerine açik renkli boya veya renksiz vernik atildigi zaman alttaki rengi genellikle gayri muntazam sekilde üste çikarma hali.
Boyama, boya veya bir malzeme üzerindeki toplam koruyucu ve dekoratif tabaka.
Varligi, kimyasal reaksiyonun hizini arttirir. Bazi durumlarda, katalizör, emilmeden ve yeniden olusmadan fonksiyon gösterir. Diger durumlarda ise reaksiyona hiç girmemis gibi gözükür ve yüzey karakterlerinin yetkisiyle fonksiyon gösterir. Negatif katalizör ise (inhibitör) kimyasal reaksiyonu yavaslatir.
Boya filminin mekanik olarak uzatildiginda veya biçak kenari ile derinlemesine çizildiginde, çatlamasi veya küçük parçaciklar halinde ufalanmasi hali.
Boyanin akmaya karsi direnci. Yüksek kivamli boya yavas akar, az kivamli boya çabuk akar.
Bileşik
Konik bükme ile elastikiyet ölçen alet.
Metallerin çevreleri ile reaksiyonlari neticesi meydana gelen elektrokimyasal degradasyon, paslanma bunu en bariz misali olarak verilebilir.
Boya yüzeyinde hava kabarciginin patlamasindan dogan volkan agzi görünümü.
Nemli iklimlerde çok karsilasilan bir problem olan küfe sebep kimyasal.
Kum püskürtme ile pasın temizlenmesidir.
Likit fazdaki bir malzemenin geriye dönülmeyecek sekilde kati veya yari kati faza geçme durumu. Boyalarin kurumasi, kimyasal reaksiyonu bitirmesi.
Tabanca ile atim esnasinda tetigi tam çekmeyerek az boya atilmasi neticesinde parçaciklarin yayilmaya firsat bulamadan kuru tanecikler halinde atilmis olmasi.
Bir milimetrenin 1/1000 degerindeki ölçü birimidir.
Metallerin oksijenle reaksiyon vermesi sonucu metal oksitlerinin meydana gelmesidir.
Kuruma esnasinda havanin oksijenini alarak kimyasal baglarin olusmasidir.
Optik yogunluk, örtebilme, arkasini göstermemedir
Boyanin,yüzeyi veya önceden uygulanan boyayi ve yüzeydeki lekeleri kapatma veya örtme kabiliyeti. Boyanin pigmenti ile örtücülük saglanir.
Görünür korozyon ürünleri. Malzeme demir-çelik ise korozyon ürünleri esas olarak hidratize demir oksitlerdir.
Düzgün yuvarlak,dogal veya sentetik,inorganik veya organik,çözünmeyen dagilmis parçalar(toz). Bu parçalar,boya sivisinin içinde dagilarak,boyaya renk vermenin yaninda,opaklik,katilik,dayaniklilik ve korozyona dayaniklilik gibi boyanin temel özelliklerini de gelistirirler. Bu terim beyaz veya renkli pigmentler ile birlikte genlestiricilerde içerirdi. Pigment olan tozlar ve boyalar arasindaki fark genel olarak çözünürlügün temelinde incelenmektedir. Kullanim esnasinda,pigmentler, çözünme yen ve madde
Kötü islanmadan veya özgül agirliklari çok farkli pigmentlerin kullanilmasindan dolayi yüzeyde bir kisminin ayrilarak yüzmesi ve esas renkten degisik renk vermesidir.
Kırılgan boyaları daha elastik hale getirmek için ilave edilen ve film kürlenmesine ragmen kurumadan kalan maddelerdir.
Reaktif yapidaki çifte baglar içeren ayni veya farkli monomerlerin isi,isik veya katalizörler yardimiyla olusturduklari farkli yapilardaki kimyasal bilesikler islemidir. Eger bir polimer yapi yalniz bir cins monomerden olusmussa HOMOPOLIMER,iki,üç...gibi farkli cins monomerlerden olusmussa KOPOLIMER adi verilir.
Boyalarda iyi yayilmamadan ötürü meydana gelen görünümdür. Sebepleri arasinda bilhassa yüksek viskozite ile uygunsuz basinç veya çözücü ile uygulama sayilabilmektedir
Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen renksiz,termoplastik,suda çözünebilir,reçinemsi yüksek polimerdir. Genellikle, düsük kaliteli su-bazli kaplamalarda akrilik esasli boya baglayici olarak kullanilir. Bunun yaninda yapistiricilar,tekstil,empregnasyon alanlarinda da kullanilan bir reçinedir.
Pigment hacminin,kaplamadaki toplam uçucu olmayan maddelere(örn.,pigment ve baglayici) orani. Bu oran genellikle yüzde(%) olarak ifade edilir.
(1) Dogal veya sentetik seffaf ve eriyen ürünlerin büyük bir bölümüne verilen ad. Farkli renklerde bulunabilirler. Yüksek molekül agirligina sahip sentetik reçineler polimer olarak etki ederler. (2) Belirsiz veya çok büyük molekül agirligi olan,strese maruz kaldiginda akiskanlik kazanan,yumusama ve erime araligi bulunan ve konkoidal kirilan kati,yari kati,sahte(psödomer) katilardir. (3) Genellikle bu terim kaplama ve plastiklerde temel materyal olan her hangi bir polimerin yerine kullanilir.
Boyanin orijinal rengini koruma ve solmaya karsi dayanma yetenegidir.
Dik yüzeylerde aşağı akmadır.
Yarı parlak
Çift komponentli boyalarda reaksiyonun baslamasi ve tamamlanabilmesi için kullanilan kimyasal maddelerdir.
Bir boya veya benzeri filmin bir standart ile mukayese edebilen sertlik degeridir. Ölçümü için birçok metot ve alet kullanilabilir.
Bir tank içerisinde çeligin çinko tozuyla birlikte isitilmasi ve böylece çinko buharinin, yüzeyde çinko-demir alasimi olusturmasi esasina dayanan teknikle kaplanmis yüzeylerdir.
Boya yüzeyinde iç bükey delikçiklerin meydana gelmesi.
Işık veya sıcaklığa maruz kalan boyanın renginin açılması.
Boyanin seritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrilmasi. Tabakalar halinde kalkmaya benzer olarak aderans kaybi sonucu olusur.
Özelliklerini degistirmeden dayanabilme, kararlilik.
Su dayanikliligi, bir yüzey kaplama tabakasinin su geçirmeme özelligi.
Filmin kurumasi ile birlikte ortaya çikan matlasma. Hizli solvent buharlasmasi, rutubet ihtiva etmesi veya karismayan reçinelerin varligindan dogan, film tabakasina parlaklik ve seffaflik kaybi veren durumdur.
Filtreden geçirme işlemi.
Aderans veya elastikiyet kaybı sonucu boyanin parçalar halinde yüzeyden ayrılması.
Boyanin,içinde pigmentin dağıldığı sıvı kısmı. Bağlayıcı ve tinerin birleşiminden olusur.
Hava kosullarinin bozucu etkilerinin baglayici ortamini ayirarak sebep oldugu boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz olusumu. Boya filminin tebesiri, pigmentin seçimi ve konsantrasyonundan etkilenebilir. Baglayici ortaminin seçimi de etkili olabilir.
Isi ile yumuşayan, soğuyunca sertleşen tekrar ısıtıldığında yumuşayan.
Kürlendikten sonra ısı ile yumuşamayan.
Boyalar, plastikler ve kauçuklarda esas pigment olarak kullanılan,yüksek opaklıkta,tebeşirsiz açik beyaz renkte pigmenttir. Mineral ilmenit veya tabi titan dioksit madeni cevherinden elde edilir.
Boya, astar veya vernik filminin üzerine konacak tozlarin yapismayacagi kuruma derecesi.
Yüzey kaplamalarinin,tas,tugla,siva veya harç,üzerinde genellikle beyaz,çözünebilir tuzlarin birikerek kabuklanmasi. Nemin harç veya komsu çimentonun içinden sizan tuz veya serbest alkaliler bu probleme yol açarlar.
Yeni üretilmis metal üzerinde olusan metal özelligini kaybetmis tabakalar ve pullar.
Metal boyalarının antikorozif özelliklerini (paslanmaya karsi dirençlerini) ölçmek gayesi ile, %3 veya %5’lik sofra tuzu çözeltisini belirli saat süresince devamli veya sabit araliklarla püskürtmek suretiyle yapilan deneydir.
Boya ve benzeri maddelerin tatbik edilecek aletin özelliklerine göre tiner ile inceltilerek, sarkma, akma, kabarciklanma veya boyar madde (pigment) yüzmesi yapmadan kullanilabilecekleri ve iyi bir yayilma verebilecekleri akiskanlik.
Sıvıların akmaya karşi gösterdigi dirençtir.
Standard test sonuçlari altinda buharlasan karbon bilesikleri. Esas olarak,su hariç bütün boya solventleri UOC dir. Hükümet,olasi çevre ve saglik etkilerine karsi, boyada bulunan uçucu organiklerin miktarini kisitlamayi belirleyebilir.
Herhangi bir metotla tatbik edilen kaplayıcı malzemenin tatbik izlerini kaybederek alt yüzeyin seklini alması, düzgün hale gelmesidir.
Zarar vermeden kuru boya filmi yüzeyinden kirin kaldırılmasına olanak verecek yıkama şekli işimizi kolaylastırır. Yayılma Kaplamanın, fırça izleri gözükmeksizin düzgün boya filmi oluşturma kabiliyeti. Çok kaliteli akrilik esaslı boya boyaların süper yayılma kabiliyeti vardır.
Boyanın bir litresinin kilogram cinsinden miktarı.
Yüzeyin aşındırıcı malzeme ile istenilen kalitedeki pürüzlülüge getirilmesi.